Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz) – Düşersem Yanarım
Bu makalemde Sagopa hayranları, merak edenler ve öğrenmek isteyenlere “Düşersem Yanarım” adlı şarkı sözünün (lyrics) o ince anlamlarını aktarmaya ve okuduktan sonra şarkıyı dinlemeye davet edeceğim. Sagopa Kajmer (Yunus ÖZYAVUZ) şarkılarında genelde arapça ve farsça kelimelere çok yer veriyor. İşte o kelimelerden bazılarının anlamları.
Yine o kirli drum-set lerimin içindeyim, buradaki Drum Set; çift durum, karmaşık durum.
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım: sırat köprüsü daha farklı ve güzel ifade edilemezdi sanırım.
Dualarım vesvas-ı hannas’ı eder def: Hannasın vesveselerinin şerrinden kovmak (Def)
şems ile pervane: Mevlana ve sadi’nin eserlerinde sıkca bahsettiği ikili. Mevlana, pervanenin ışığa olan muhabbetinden etkilenip bir çok hikayesinde bu olaydan bahsetmiştir. Rivayete göre, pervane dedikleri bu ucan hasereler yaratıldıkları zaman allahu teala’nın nurunu bir anlığına görmüşler. Daha sonra gördükleri her ışıkta o nuru arayan bu canlılar, ışığın etrafında döne döne yanarak can verirlermiş.
İlgili Parçanın Şarkı Sözleri:
Yine o kirli drum-set lerimin içindeyim,
Ve hayatının en güzel parçasıyım,
Kırıklarının alçısıyım.
Affım olsun hain darba,
Yediğim darbelerle sığındım Rabb’ba,
365 gün 52 berbat hafta,
Ağıtlarımla rafta,
En büyük destekler çıkarsızlıktan ötürü lafta,
Ben aklımı dile düşürdüm,
Kapalı kapıdan kafamı çıkarıp kafayı üşüttüm,
Yüzüne okkalı cümleler üfürdüm.
Hey yabancı, ben zaten yıllardır içime dönüktüm,
Parlayan bir alev gibi görünürdüm ama sönüktüm,
Hayat bir bot ve bot çevresi dolu büyük beyaz köpek balığı,
Diptekiler iştahla düşünür tepede duran azığı,
Rüyalarımın öldüğü yerde uyudum ve yine bot battı,
İlk rıhtım ben battım ah tahtım vay bahtım.
Dudaklarım kanayana kadar yapmak istediğim işte bu: Rap,
Benimle ol hep.
Ölmek üzere olan dünyada bir ölümlü yaşar mahlası Kaf-Kef,
Dualarım vesvas-ı hannas’ı eder def.
[Nakarat]
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.
Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım.
O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım,
Yov! Gömün burada canlı naşım,
İç çekmekten düşünmekten ağardı saçım,
Düşersem yanarım.
Vicdan bir güneş gibi parladıkça ısınır için,
Geçen vakte “bir zamanlar” adını koyduk niçin?
Çünkü gelen gider makbuludur kısası ziyaretin,
Bana müsade sana rastgelsin, budur hikayemiz.
Takdir buyur, kış bulutların kadar doluyum Rabbım,
Bir ağlasam dolar taşar seller alır bahçem bağım.
Yükseldikçe nefesi kesilir yalnız kalır dev dağın,
Aramadıkça düşman buldum, hasım solum sağım,
Cehennemde soğuk bir gün, boğuk bir adam,
Donuk bir surat, bekle gelir bir gün beklediğin murat,
Bazılarına gül dikenicesine batar rahat,
Nefret edercesine yaşar hayat, buyur mezara yat.
Soğukluk içime hükmedince güneşim buz adası,
Şömine pervane misali Sagonun aşkı,
Sessizliktir içimden geçirdiklerimin sedası,
Duymakta olduğun engin sözler derin denizlerimin dalgası.